İhalenin Feshi Davasında Zarar Unsuru

İhalenin feshi davası pek çok farklı neden ile açılabilmektedir. Ancak söz konusu nedenlerin var olup olmadığının incelenmesinden evvel, ihalenin feshini isteyen yönünden zarar şartının gerçekleşmiş olması gerekmektedir. İcra İflas Kanunu madde 134’te “İhalenin feshini şikâyet yolu ile talep eden ilgili, vâkı yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur.” hükmü mevcuttur. İhalenin feshini isteyen kişinin talebi icra mahkemesince dinlenebilmesi için şikayetçi, gerçekleştiğini iddia ettiği fesih sebebinin kendi menfaatlerini ihlal ettiğini ispat etmesi zorunludur. Zarar unsurunun gerçekleşmemesi halinde şikayetçinin ihalenin feshini istemesinde hukuki yararı yoktur. Hukuki yarar yokluğu nedeniyle de ihalenin feshi talebi kabul edilmez. (Yargıtay 12. HD. , 13/10/2014, E. 2014/22206, K. 2014/23548.) Bu hükmün kanuna açıkça konma nedeni, ihalenin kesinleşmesinin gereksiz şikayetlerle engellenmesinin önüne geçmektir. Bu sayede cebri artırmalara katılım artacak ve buna bağlı olarak da malın gerçek değerinde ihale edilmesi sağlanacaktır. (ARSLAN Ramazan; (1984), İcra – İflas Hukukunda İhale ve İhalenin Feshi, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara)

Zararın varlığının tespiti yönünden ise, Yargıtay, ihale malının muhammen bedel üstünde ihale edilip edilmediğinin üzerinde durmaktadır.

T.C YARGITAY 12.Hukuk Dairesi Esas: 2022/ 3738 Karar: 2022 / 6684 Karar Tarihi: 02.06.2022 ; “Erzincan ili, Merkez ilçesi Kızılay Mahallesi 559 ada 4 parselde kayıtlı 10 numaralı bağımsız bölüm yönünden, taşınmazın muhammen bedelinin 222.555 TL, satış bedelinin 225.000 TL olduğu, ihale bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu şikayetçi borçlu yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden, borçlunun bu taşınmaza yönelik ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığından şikayetçinin ihalenin feshi isteminin bu taşınmaz yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine,…”

T.C YARGITAY 12.Hukuk Dairesi Esas: 2022/ 2926 Karar: 2022 / 4559 Karar Tarihi: 06.04.2022; “Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Bu durumda, şikayetçilerin ihalenin feshini istemekte hukuki yararları yoktur. İlk derece mahkemesince, yukarıda bahsi geçen iki taşınmaz yönünden istemin bu nedenle reddi yerine işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ancak İİK’nun 134. maddesinin ikinci fıkrasının son cümlesinde işin esasına girilmeden ihalenin feshi talebinin reddi halinde şikayetçiler aleyhine para cezasına hükmedilemeyeceği öngörülmektedir. O halde, şikayetçinin ihalenin feshi isteminin yukarıda ayrıntısı yazılı iki taşınmaz yönünden zarar unsuru yokluğu nedeniyle ve işin esasına girilmeden reddi gerektiğinden, ilk derece mahkemesince, bahsi geçen iki taşınmaz yönünden de ihale bedellerinin %10’u oranında para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.”

© 2024 Kozanlıoğlu Hukuk.