Kısmi Davanın Ek Davaya Etkisi (Kesin Hükmün Bağlayıcılığı)

Uygulamada davalar sıklıkla kısmi olarak açılmaktadır. Sonrasında fazlaya ilişkin bir hak olduğu anlaşıldığında, ek dava açma hakkı olduğu da açıktır. Açılan ek davada, önceki kısmi dava hükmünün bağlayıcılığı hususunda Yargıtayın görüşü, “kısmi davanın tespit bölümünün, ek dava için kesin hüküm oluşturduğu” yönündedir. Bunun anlamı, kısmi dava hükmünün tespit kısmının, ek davayı bağladığı, mahkemenin ayrıca bir tespit hükmü kuramayacağıdır.

T.C YARGITAY .HUKUK GENEL KURULU Esas: 2017/ 19-927 Karar: 2020 / 382 Karar Tarihi: 10.06.2020; “12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle kısmi davanın ek davaya etkisinin açıklanmasında yarar bulunmaktadır.13. Her dava, kural olarak iki kısımdan; tespit ve eda kısımlarından oluşur. Davanın kısmi nitelikte olması hâlinde önceden açılan davada kesinleşen ilamın tespit kısmı, kalan kısım hakkında açılan ikinci davanın tespit kısmı için kesin hüküm oluşturur ve kuşkusuz bağlayıcıdır.14. Öğreti ve yargısal uygulamada; kısmi davanın redle sonuçlanması hâlinde tüm alacak hakkında kesin hüküm oluşacağı kısmi dava kısmen kabul kısmen redle sonuçlanırsa her iki bölüm yönünden de kesin hüküm oluşacağı, kısmi dava tümüyle kabul edilirse de kararın tespit bölümünün açılan ek dava için kesin hüküm oluşturacağı kabul edilmiştir. 15. Eş söyleyişle; kısmi dava sonunda davalının borcu ödemeye mahkûm edilmesi veya kısmi davanın tamamen veya kısmen reddine karar verilmiş olması hâlinde taraflar arasındaki borç ilişkisinin varlığı ya da yokluğu da tespit edilmiş olur ki bu tespit zorunlu olarak borç ilişkisinin tümünü kapsar. Bu nedenle kısmi dava sonunda verilen ve kesinleşen kararın tespite ilişkin bölümü sonradan açılan ek dava için kesin hüküm oluşturur. 16. Kısacası ikinci davaya bakan mahkeme, kısmi davanın davalının sorumluluğuna ilişkin bu tespit bölümüyle bağlıdır. Burada davalının haksızlığı olgusu artık tartışılamaz hâle gelmiştir. Zira, kesin hüküm bulunan bir konuda mahkemenin bu yönün doğruluğunu yeniden araştırma ve inceleme konusu yapmasına hukuken olanak bulunmamaktadır. Bu yön kamu düzenine ilişkin olup mahkemeler ve Yargıtayca doğrudan doğruya (resen) göz önünde tutulmalıdır.”

© 2024 Kozanlıoğlu Hukuk.