MURİSİN VEFATINDAN SONRA YAPILAN MİRAS TAKSİM (MİRAS PAYLAŞIMI) SÖZLEŞMELERİ

Murisin vefatından önce miras taksim sözleşmesi düzenlenebildiği gibi, vefatından sonra da düzenlenebilmektedir. Murisin vefatından sonra düzenlenen miras taksim sözleşmelerinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmalarına bağlıdır. Bu şart ispat değil, geçerlilik şartıdır. Dolayısıyla yazılı yapılmayan miras taksim sözleşmeleri geçersiz olacaktır.

TMK Madde 676- Mirasçılar arasında payların oluşturulması ve fiilen alınması veya aralarında yapacakları paylaşma sözleşmesi mirasçıları bağlar. Paylaşma sözleşmesiyle mirasçılar, tereke mallarının tamamı veya bir kısmı üzerindeki elbirliği mülkiyetinin miras payları oranında paylı mülkiyete dönüştürülmesini de kabul edebilirler. Paylaşma sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır.

Miras taksim sözleşmesi tarafların kendi rızaları ile ifa edilmemesi halinde, dava açmak gerekecektir. Miras paylaşım sözleşmesi, borçlandırıcı nitelikte bir sözleşme olduğundan; tasarrufi işlemin yapılması için, taşınmazlar yönünden tapu iptal ve tescil davası açılması gerekir . (Yarg. 8. HD, T. 29.9.2014, E. 2014/14944, K. 2014/17379.) Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri, sözleşmeye konu mallar üzerinde paylı mülkiyete geçilmemiş olmasıdır. Zira paylı mülkiyete geçilmiş ise sözleşme artık geçersiz olacaktır.

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/2021 Karar No: 2020/8289 Karar Tarihi: 10.12.2020: “Davacı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 20.10.2014 tarihli ilamı ile, ‘’Davaya konu taşınmazın muris …’tan kaldığı ve murisin ölümünden sonra 07.09.2009 tarihli miras taksim sözleşmesi ile mirasçılar arasında taksim edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, bu tarihten sonra … mirasçıları tarafından yapılan 16.12.2009 tarihli intikal işlemi ile taşınmazın paylı olarak adlarına tescili sağlanmış olduğuna göre taksim sözleşmesinin varlığından ve geçerliliğinden söz edilemeyeceği, davanın açıldığı tarihte davaya konu taşınmazın paylı mülkiyete konu olup 07.09.2009 tarihli taksim sözleşmesi daha sonra yapılan intikal işlemi ile bozulduğu, mahkemece ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle taksim sözleşmesine değer verilerek davanın reddine karar verilmesinin doğru görülmediği’’ gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.”

Sözleşmenin geçerliliği için bir diğer önemli husus da sözleşmeye tüm mirasçıların katılmış olmasıdır. Miras taksim sözleşmesinin varlığı halinde ortaklığını giderilmiş olduğu kabul edileceğinden, ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davası açılması da mümkün değildir.

Miras taksim sözleşmeleri, mirasçıları bağlayıcı nitelikte olduğundan dikkatli hazırlanması gerekir. Sözleşmenin ifa edilmemesi, izale-i şüyu davası açılmış olması v.b. başta olmak üzere diğer uyuşmazlık hallerinde halinde hak kaybına uğramamak için ivedi olarak uzman hukuki yardım alınması doğru olur.

© 2024 Kozanlıoğlu Hukuk.