İmar Kanunu Geçici 16. Madde Yapı Kayıt Belgesinin Kesin Yapı Yasağı Olmayan Yerler Bakımından Geçerliliği

Tescilli taşınmazların ve kültür varlıklarının koruma alanında, bitişiğinde, komşuluğunda ve karşısında olan tescilsiz taşınmazların esas itibarı ile kendi tabi olduğu hukuki düzenlemeye (İmar Hukuku) tabi olduğunu; ilgisi olduğu ölçüde 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle, izin alarak yapılaşma yapılabilecek yerler (kesin yapı yasağı olmayan yerler) bakımından yapı kayıt belgesinin geçerli olduğu kanaatindeyiz. Şöyle ki;

►2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 57 maddesi, Ek: 8/8/2011-KHK-648/48’e göre: “Ancak, koruma amaçlı imar plânı onaylanmış sit alanlarında, taşınmaz kültür varlığının bulunduğu parseller dışındaki inşaî ve fizikî müdahaleler, koruma amaçlı imar plânı hükümleri doğrultusunda, bünyesinde koruma, uygulama ve denetim büroları kurulmuş idarelerin izin ve denetimi ile yapılır.”

►KUDEM Yönetmeliği m. 7/d, “Taşınmaz kültür varlığı parseline bitişik parsellerde ve koruma alanlarında yer alan ve yürürlükteki yasal düzenlemelere göre ruhsatı bulunan tescilsiz taşınmazlardaki tadilat ve tamirat uygulamalarına, varsa koruma amaçlı imar planı koşulları da dikkate alınarak izin vermek ve denetlemek” şeklinde düzenlenmiştir.

►Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ve Koruma Bölge Kurulları Yönetmeliği m. 11/ğ şu şekildedir; “Koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarında tescilli taşınmaz kültür varlığı parselinde, planın bulunmadığı sit alanlarındaki tüm parsellerde inşaî ve fizikimüdahalelere; 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 21’inci maddesi uyarınca ruhsat gerektirmeyen tamirat ve tadilatlar dışında uygulamalara ilişkin karar almak.”

►Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 25.02.2016 tarih ve 536 karar numaralı ilke kararı şu şekildedir: “…Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının Yapı Esasları ve Denetimine Dair Yönetmelik hükümleri doğrultusunda imar mevzuatına uygunluğu açısından ilgili idarece incelenerek, idarenin uygun görüşleriyle birlikte Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne gönderilen yeni yapılanma taleplerine ilişkin mimari projelerin, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurullarınca, 2863 sayılı Kanun ve alt mevzuat hükümleri kapsamında kentsel doku ve sokak silueti göz önünde bulundurularak tescilli yapı / yapılarla olan cephe kütle, konum, gabari ilişkileri açısından değerlendirilmesine karar verildi.”

►Kültür Varlıkları Koruma Yüksek Kurulunun 775 sayılı ve 681 sayılı iki ilke kararı;

Sit Alanlarında, Koruma Alanlarında ve Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Ve Tabiat Varlıklarına Bitişik Parsellerdeki Tescilsiz Yapıların Tadilat ve Tamiratları başlıklı Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 06.01.2011 tarih ve 775 karar numaralı ilke kararı şu şekildedir. “b) Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu kurulmuş olan yerlerdeki, Sit alanlarında, koruma alanlarında ve tescilli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarına bitişik parsellerde yer alan, yürürlükteki mevzuata göre kullanma izin belgesi bulunan tescilsiz yapılarda, yukarıda bahsi geçen uygulamaların “Koruma, Uygulama ve Denetim Büroları, Proje Büroları ile Eğitim Birimlerinin Kuruluş, İzin, Çalışma Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik” kapsamında gerçekleştirilebileceğine,”

Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun 25.01.2017 tarih ve 681 karar numaralı ilke kararının 3.3. Tescilsiz Yapılarda Esaslı Onarım ve Yeni Yapılanma başlıklı maddesi yine şu şekildedir: “a) KUDEB bulunan yerlerde; Koruma amaçlı imar planı onaylanmış sit alanlarında, taşınmaz kültür varlığının bulunduğu parseller dışındaki esaslı onarım ve yeni yapılanmaların; gabari, kütle, malzeme, renk, cephe/plan/parsel tipolojisi vb. analiz örnekleri ile birlikte koruma bölge kurulunca değerlendirilerek uygun bulunan koruma amaçlı imar planı ve plan hükümleri doğrultusunda, bünyesinde KUDEB kurulmuş idarelerin izin ve denetimi ile yapılabileceğine, söz konusu uygulamalarda, kontur, gabari, fonksiyon vb. değişiklik olması halinde konunun koruma amaçlı imar planı değişikliği teklifi olarak ilgili koruma bölge kuruluna iletilmesine, plan değişikliği onaylanıncaya kadar uygulama yapılmamasına,”

Tüm mevzuat birlikte incelendiğinde; tescilli kültür varlığı koruma alanlarında, komşuluğunda, karşı parselinde ve sit alanlarında bulunan tescilsiz yapılar için 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki değerlendirmelerin ancak ihtiyaç duyulduğunda ilgili kurullarca yapılabileceğini, asıl değerlendirmenin ilgili belediyesince İmar Hukuku hükümlerine göre yapılması gerektiğinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. İmar Kanununa tabi olup da ancak ilişkisi nedeniyle Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulları tarafından sınırlı bir şekilde değerlendirilen tescilsiz taşınmazların Geçici 16. madde kapsamında yapı kayıt belgesi almasının önünde mevzuat açısından bir engel yoktur. İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin emsal içtihatları aşağıdadır.

Bölge İdare Mahkemesi Kararı – İzmir BİM, 4. İDD, E. 2020/1857 K. 2020/2034 T. 31.12.2020 ” Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 22/05/2008 gün ve 1531 sayılı kararıyla III. Derece Arkeolojik Sit sınırları içerisinde kalan taşınmazda yapılan uygulamaların, ilgili Müze Müdürlüğü denetiminde Belediyesince 3(üç) ay içerisinde kaldırılmasına ilişkin Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 30/05/2019 tarih ve 9555 sayılı kararı ile anılan kararın uygulanması amacıyla taşınmazın 12/09/2019 günü yıkılacağına ilişkin Kuşadası Belediye Başkanlığı Yapı Kontrol Müdürlüğü 09/08/2019 günlü ve 21366 sayılı işlemlerinin iptali istemiyle açılan davada; davanın reddi yolunda Aydın 2. İdare Mahkemesince verilen 13/07/2020 gün ve E:2019/652, K:2020/356 sayılı kararın; davacılar tarafından; istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılması, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir……Uyuşmazlığın özünü III. Derece arkeolojik sit alanı içinde kalan taşınmazlar üzerine, ruhsatsız ya da ruhsat ve eki projesine aykırı yapılan yapılar için, 3194 Sayılı Yasaya eklenen geçici 16. madde uyarınca alınan yapı kayıt belgesinin geçerli sayılıp sayılmayacağı oluşturmaktadır……….Bu durumda; kesin yapı yasağı bulunmayan, koruma kurulundan izin alınmak suretiyle de olsa yapı yapılabilecek bir alanda (III. Derece Arkeolojik Sitte) ruhsatlı bina üzerine ruhsatsız yapılan ilave yaşama alanı için yapı kayıt belgesinin geçerli sayılarak, işleme konu yapının korunması gerekirken, yerin salt III. Derece Arkeolojik Sit Alanında kaldığından bahisle, yapı kayıt belgeli imalatın, belediyesince yıkılması yolunda alınan koruma kurulu bölge kurulu kararı ile bu karar uyarınca yapının ilgili kısmının yıkılacağına yönelik belediye başkanlığı işleminde hukuki isabet bulunmamaktadır.”  

Bölge İdare Mahkemesi Kararı – İzmir BİM, 4. İDD, E. 2020/1298 K. 2020/1819 T. 18.12.2020; “Bakılan davada; dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden, III. derece doğal sit alanı ilan edilen taşınmaz üzerinde 820×720 m² ölçülerinde yaşam alanı oluşturulduğu, bu alan için yapı kayıt belgesi alındığı ve yapı kayıt belgesinin herhangi bir şekilde iptal edilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda kesin yapı yasağı bulunmayan, koruma kurulundan izin alınmak suretiyle de olsa yapı yapılabilecek bir alanda (III. derece doğal sitte) ruhsatsız yapılan yaşam alanı için yapı kayıt belgesinin geçerli sayılarak işleme konu yapının korunması gerekirken, yerin salt 3. derece doğal sit alanında olduğundan dolayı tesis edilen dava konusu işlemde hukuki isabet bulunmamaktadır.”

Aynı yöndeki ; “İzmir BİM, 4. İDD, E. 2020/942 K. 2020/1606 T. 1.12.2020″, ” İzmir BİM, 4. İDD, E. 2020/1260 K. 2020/1528 T. 24.11.2020″, ” İzmir BİM, 4. İDD, E. 2020/1199 K. 2020/1363 T. 26.10.2020″

© 2024 Kozanlıoğlu Hukuk.