Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Kesintisiz İşlenmesi ve İddianameden Sonraki Devamın, Yeni Bir Suç Oluşturacağı
TCK madde 204/1 Resmi Belgede Sahtecilik Suçu şöyle düzenlenmiştir.
Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Bu hükme göre, suç üç farklı seçimlik hareketle işlenebilmektedir. Bu üç hareketten biri olan kullanma suçunun, kesintisiz olarak devam etmesi fiili olarak mümkündür. Örneğin sahte sürücü belgesinin, diplomanın kesintisiz kullanılması, sahte bonoya dayalı icra takibinin devam etmesi gibi. Suçun, mütemadi suç şeklinde gerçekleşebileceğine dair emsal bir karar şöyledir;
T.C YARGITAY Ceza Genel Kurulu Esas: 2016/ 1117 Karar: 2020 / 45 Karar Tarihi: 30.01.2020 kararı “..Üçüncü seçimlik hareket ise, sahte resmî belgeyi kullanmaktır. Kullanılan sahte belgenin kişinin kendisi veya başkası tarafından düzenlenmiş olmasının bir önemi yoktur. Kullanma mütemadi suç şeklinde de gerçekleşebilir.”
T.C YARGITAY 21.Ceza Dairesi Esas: 2016/ 7845 Karar: 2016 / 5548 Karar Tarihi: 23.06.2016 tarihli kararında da icra takibi derdest olduğu müddetçe suçun devam ettiğinin kabul edileceği açık bir şekilde ifade edilmiştir.”Soruşturmaya konu resmi evrakta sahtecilik suçuna ilişkin 5237 sayılı Kanun’un 204/1. maddesinin “Bir resmi belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmi belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” şeklinde düzenlendiği, madde metninde sahte resmi belgeyi kullanma eyleminin de suç olarak tanımlandığı, bu kapsamda üzerinde tahrifat yapıldığı iddia edilen bonoyu bu özelliğini bilerek icra takibine koyan kişinin eyleminin takip devam ettiği sürece temadi arz ettiği ve suç tarihinin de buna göre belirlenmesi gerektiği,…”
Peki, temadi arz eden bu eylem hakkında iddianame düzenlenmiş olmasına rağmen eylem devam etmekte ise, yeni bir suçun oluştuğu kabul edilmeli midir? Kanaatimizce bu sorunun cevabı evettir. Bir anlığına aksini düşündüğümüzde; fail bir kere cezaya katlanmakla, suça aralıksız devam etme hakkına sahip olacaktır ki, ceza hukukunun böyle bir durumu himaye etmesi düşünülemez.
Nitekim mütemadi suçlarda, iddianamenin kabulünün hukuki kesinti niteliğinde olduğu ve hukuki kesintiye rağmen devam eden eylemin yeni bir suç teşkil edeceği Yargıtayın da yerleşik içtihatıdır.
T.C YARGITAY .Ceza Genel Kurulu Esas: 2018/ 142 Karar: 2020 / 329 Karar Tarihi: 30.06.2020″Nitekim Ceza Genel Kurulu 18.09.2012 tarihli ve 303-296 sayılı kararı ile 12.03.1996 tarihli ve 24-34 sayılı kararında; “mahkûmiyet hükmü, şikâyetten vazgeçme üzerine verilen düşme kararı ve af yasasında olduğu gibi iddianamenin düzenlenmesi de hukuki kesinti oluşturmaktadır. Mütemadi suçlarda hukuki kesintiden sonra fiile devam edilmesi, müteselsil suçlarda ise fiilin tekrarlanması yeni ve müstakil bir suçu oluşturmaktadır”, 11.03.2003 tarihli ve 325-28 sayılı kararında; “iddianame düzenlenmesiyle hukuki kesinti husule geldikten sonraki zapt ve tasarruf eylemleri ayrı bir suçu oluşturur”, 05.02.2002 tarihli ve 28-179 sayılı kararında; “iddianameyle dava açılması gibi suçta hukuki kesinti husule gelmesi halinde ayrı bağımsız suçlar oluşur”, 03.02.1998 tarihli ve 306-2 sayılı kararında; “iddianamenin düzenlenmesi suçta hukuki kesinti meydana getirir. Mütemadi suçlarda hukuki kesintiden sonra eyleme devam edilmesi yeni ve müstakil bir suçu oluşturduğundan bu konuda ayrıca bir dava açılması zorunludur” sonucuna ulaşmıştır. …Öğretide de; “İddianame, olaylar arasında hukuki bir kesinti meydana getirir ve iddianameden sonra devam eden olaylar artık başka bir ceza yargılamasının konusunu oluşturur. Bu nedenle, devam eden hareketler, kesin hükme dahil sayılmaz; bunlar, yeni bir yargılamanın konusu yapılabilir. Hukuki kesintiden sonraki eylemler, kendi aralarında zincirleme suç kapsamında değerlendirilebilir.” (Nur Centel-Hamide Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, 10. Bası, İstanbul, 2013, s.1566-1567; Ali Rıza Çınar, Hükmün Konusu ve Eylemi Değerlendirmede Mahkemenin Yetkisi, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, sayı 84, 2009, s.56.) şeklinde görüşlere yer verilmiştir….Buna göre mahkeme tarafından kabul edilen iddianamenin düzenlendiği tarihten itibaren hukuki kesinti oluşacak, sonra devam eden eylemler başka bir ceza davasının konusunu oluşturacaktır.”
Kategoriler
- Borçlar Hukuku (11)
- Ceza Hukuku (1)
- Gayrimenkul Hukuku (31)
- Genel (9)
- İcra ve İflas Hukuku (10)
- İmar Hukuku (13)
- İnşaat Hukuku (11)
- Kambiyo Hukuku (4)
- Kamulaştırma ve Kamulaştırmasız El Atma Hukuku (6)
- Kira Hukuku (2)
- Kooperatif Hukuku (1)
- Medeni Usul Hukuku (3)
- Miras Hukuku (21)
- Tebligat Hukuku (1)
- Ticaret Hukuku (1)
- Tüketici Hukuku (1)