BORCUN ÖDENMEMESİ NEDENİYLE KOOPERATİF ÜYELİĞİNDEN İHRAÇ KARARININ İPTALİ

Kooperatif üyelerinin borçlarından kaynaklı olarak üyenin ihraç edilebilmesi sıkı şartlara bağlanmış haldedir. Bu şartlar yerine getirilmediğinde ihraç kararının iptal edilebilmesi mümkündür. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 27. Maddesi şöyledir:

                Madde 27 – Ortakların yüklendikleri paylar için ödiyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek  yükümlerini  yerine  getirmelerini  ister.  İlk  isteğe  uymıyan  ve  ikinci  istemeden  sonra  da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmiyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.

                Söz konusu hüküm emredici niteliktedir. Yani bu şartlara uymadan alınan bir ihraç kararı geçersiz olacaktır. Yükümlülüğünü yerine getirmeyen üyeye öncelikle yazılı bir ihtar gönderilmesi gerekmektedir. Bu hususta ihtarın tebliğ edilip edilmediğinin ispat yükü kooperatif üzerinde olacaktır.

                 Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi Esas : 2021/1340 Karar : 2021/1422 Karar Tarihi :22.09.2021; “Somut uyuşmazlıkta dosya kapsamı ve mevcut delil durumu itibariyle davalı kooperatifin ihraç kararına dayanak yapılan ihtarnamelerin usulüne uygun şekilde düzenlenerek davacıya tebliğ edildiği konusundaki ispat yükünün davalı kooperatif üzerinde olduğu, mahkemece verilen kesin süre içerisinde söz konusu belgelerin mahkemeye ibraz edilmediğinden ispat edilemediği, dolayısıyla ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görülmüştür. “

                İlk ihtarın üyeye ulaşmasından sonra verilen süre içerisinde yükümlülüğüne yerine getirmeyen üyeye ikinci bir ihtar gönderilmelidir ve bu ihtarda bir aylık süre içerisinde yükümlülüklerin yerine getirilmesi istenmelidir.

                 T.C. Yargıtay 23. HUKUK DAİRESİ Esas : 2011/3914 Karar : 2012/2888Karar Tarihi :16.04.2012; “Yapı kooperatifleri tip anasözleşmesinin 14/2 maddesinde, parasal yükümlülüklerini otuz gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığı ile yapılacak ihtar ile yükümlülüklerinin yerine getirilmesinin isteneceği, bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin ortaklıktan çıkarılacağı düzenlenmiş olup, davalı kooperatifçe davacıya çıkarılan 27.10.1999 tarihli ilk ihtarnamede 1999 yılı Ekim ayı aidat borcu istenmiştir. Mahkemece, yukarıda anılan maddede belirtilen 30 günlük gecikme şartı beklenmeksizin muaccel olmayan aidat borcunun yer aldığı ihtarnameye dayanılarak ihraç kararı verilemeyeceğinden, usulsüz ihtarnamelere dayanılarak verilen ihraç kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.”

                Ayrıca ihtarnamenin içeriğinde alacak kalemleri net ve detaylı bir şekilde (denetimi mümkün şekilde) gösterilmiş olmalıdır. Aksi durum yine ihtarnamenin geçersiz olmasına neden olacaktır.

                 Bölge Adliye Mahkemesi İzmir 20. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/676 Karar No: 2021/1168 Karar Tarihi: 17-11-2021 “…İhtarlarda belirtilen tutarların da aynı olarak bildirildiği görülmekle birlikte, yukarıda belirtilen şekilde hangi ay aidatları ve gecikme cezaları olduğuna dair ihtarnamede bir açıklık bulunmamakta, herhangi bir döküm evrakı da eklenmemiş olduğu anlaşılmaktadır. İhtarname içeriğinde “31.03.2016 tarihine kadar muaccel duruma gelmiş aidatlarınız” denildikten sonra toplam aidat ve toplam gecikme cezası bildirilmiş olup, davacının hangi ay aidatları için ne kadar borçlu bulunduğu ayrı ayrı ve açık bir şekilde belirtilmediğinden, hangi ayların aidatının istendiği, talep edilen aylara ilişkin aidat alacağı ödemesinin 30 gün gecikmiş olup olmadığı hususları ihtarı alan tarafından denetlenememektedir….yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden bir isabetsizlik görülmemiştir.(Aynı yönde bknz. Yargıtay 15. HD 2021/653 E.-2021/1007 K) “

                6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun 120/2. maddesinde öngörülmüş olan faiz sınırlamasının da alacağa işletilen faiz yönünden bağlayıcılık içerdiğini düşünmekteyiz.

                YARGITAY 23. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/9335 Karar No: 2014/2313 Karar Tarihi: 26-03-2014; “Somut olayda, ihraç kararına dayanak ihtarnamelerde bildirilen islemis faiz borcuna esas faiz oranları kooperatif genel kurul kararlarıyla belirlendiginden ve genel kurul kararları da sözlesme niteliğinde olduğundan uygulanması gereken azami faiz oranı TBK’nın 120/2. maddesinde düzenlenmis yıllık temerrüt faiz oranı olup, davacı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmis temerrüt faiz oranı, faiz borcunun dogdugu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun’un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını asamayacaktır…. Bu durumda, mahkemece, karar verilmeden önce yürürlüge giren anılan yasal düzenleme ve bu açıklamalar dikkate alınarak, ihraç kararına dayanak alınan ihtarnamelerde belirtilen islemis faiz miktarının gerçegi yansıtmadıgı nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacıya hitaben keside edilen ihtarnamelerin 6098 sayılı TBK’nın yürürlüge girmesinden önce keside edildiği ve faiz sınırlamasının nazara alınmaması gerektigi belirtilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmistir.”

   Istanbul Bölge Adlıye Mahkemesı 17. Hukuk Daıresı Dosya No: 2018/683 Esas Karar No: 2020/2150; “Anılan maddeler birlikte degerlendirildiginde kooperatif genel kurulunca belirlenen aidatların ödenmesinde gecikme durumunda alınacak temerrüt faizinin yasal temerrüt faiz oranından daha fazla miktarda kararlastırılabilecegi anlamı çıkmaktadır. Ancak taraflar, uygulanacak temerrüt faizi oranını belirlerken, 6098 sayılı TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülmüs olan sınırlamayı dikkate almak zorundadır. Somut olayda davacının ihtarnamelerde aylık %2,3 ve 5 oranlarına göre hesaplanmış islemis faiz borcu TBK’nın 120/2. maddesindeki sınırlamaya tabi olup, davalı kooperatifin genel kurullarında kabul edilmis temerrüt faiz oranı, faiz borcunun dogdugu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine Iliskin Kanun’un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını asamayacaktır. Bakanlar Kurulu’nun 01/01/2006 tarihi itibarıyla % 9 olarak belirlenmis olup, bu durumda kooperatiflerce en fazla yıllık % 18 oranında temerrüt faizi belirlenmesi gerekirken, bu faiz oranını asan faiz oranı üzerinden faiz hesaplandığı anlaşılmakla mahkemece ihraca iliskin kooperatifin ihraç kararının iptaline karar verilmesi sonucu itibari ile dogrudur.”

Kooperatif üyeliğinden ihraç kararlarına karşı başvuru, hak düşürücü sürelere tabi olup, kararlara karşı vakit geçirilmeksizin hukuki yollara başvurulmalıdır.

© 2024 Kozanlıoğlu Hukuk.